İnsan vücudu temelde bir elektro kimyasal sistemdir ve sinir sisteminin elektriksel dürtüsünü bozan cihazlar davranış ve vücut işlevlerini etkilerler. Psikatronik silahlar olarak adlandırılan bu modern tehditler, farklı şiddetlerde elektromanyetik yayılım üreten ve spesifik hedefler üzerinde etkiler oluşturarak bir silaha dönüşebilen mikro dalgalardır.
- Bir çok komutu insan beynine 10-150 Hertz sinyal bandında güçlü elektromanyetik sinyaller aracılığı ile iletebilir. Bun silahlar; Kanser, Korku ümitsizlik hisleri verme, intihara sürükleme, kalp krizi, iç organları uzaktan tahrip etmek gibi bir çok şeyi uzaktan yapabilir.
- 10-20 Mertz bandında çalıştığında tüm canlı organizmalar için tehdit yaratan bir ses altı salınım üretir ve felç eder. 5G teknolojisinin hayata geçmesi ile tehlikeli boyutlara gelmiştir.
- Uydu sistemleri, cep telefonları, drone ve uçak sistemleri, wifi, doppler radarları, televizyon, radyo ağları, dağıtım boruları ve elektrik lambalar aracılığıyla sinyalleri gönderebilme kapasitesine sahiptir.
- Özel bir tasarım ile ses altı sinyaller üretilmiştir. Bu cihazlar, deride tek bir iz bırakmadan kansız operasyonlar yürütebilme kapasitesine sahiptir. Aynı zamanda öldürmek ve intihar içinde kullanılabilir.
Kendisini Amerikan ordusunun üst düzey profesyonel dergisi olarak tanımlayan US Army War College, son yıllarda çok duyulmayan bir konu üzerinde durmaya başlamıştır. Aslında 60 sene önce başlayan fakat açığa çıkmamış bu çalışmalar tekrar gündeme gelmiştir. Savaşların değişen doğası ve gelişen silah teknolojilerine ek olarak birçok alt başlığı psikotronik silahlar ana başlığı altında toplayarak dikkatleri değişik bir konunun üzerine çekmiştir.
Psikotronik Çalışmalar
Zihin kontrolü sağlayarak davranışları ve hareketleri etkileme çalışmaları kognitif çalışmalar olarak tanımlanabilir. Akla, gerçekte var mıdır, yoksa sadece film senaryosu mudur gibi sorular gelebilir. Cevabı düşünürken, ‘gerçekte denenmemiş olsa 1974’te Amerika bu kadar çalkalanmazdı ve bir lider çok yakın tarihte Rusya’nın da kognitif çalışmalara imkan sağlayan
psikotronik silah çalışmalarına başladığını ilan etmezdi’ diye düşünmemiz gerekir. Peki psikotronik nedir? 1977 yılından beri faaliyetlerini sürdüren Amerikan Psikotronik Derneği (USPA) kavramı şöyle açıklamıştır: “Zihin-bedençevre(ortam) ilişkileri bilimi; madde-enerji ve bilinç(şuur) etkileşimleriyle ilgili disiplinler arası çalışmalar.” Biraz daha açmak gerekirse nasıl elektronik aletler elektrikle çalışıyorsa, psikotronik silahlar da psişik yani insan beyninin gücüyle çalışmaktadır. Vücudumuzun en önemli organlarından birisi olan beyinle ilgili gizemi çözülememiş o kadar çok nokta varken bu tarz silahların varlığına da pek şaşmamak gerekir. Bu çalışmaların ileri sürdüğü tezlere göre, beyin gücüne etki edebildiğiniz her organizmayı harekete geçirebilir, hatta kitlesel bir imha silahına bile dönüştürebilirsiniz.
Bu alanda araştırmalar yapılmaya başlandığında karşımıza çok farklı kavramlar çıkabilir. Yine de özünde hepsi aynı kaynağa sahiptir. Telepatik telsizler, zihin kontrolü, radyohipnotik sistemler, elektronik harp, nöro-elektromanyetik frekans saldırıları, parapsikolojik silahlanma, lazer silahlar, sayısal silah (Elipton), sayısal dalga teorisi, çekim ve hertz teorisi, Tesla topu, Tesla kalkanı, subluminal mesajlar, HAARP, ECHELON, Pandora Projesi, Monarch Projesi, MK-Ultra Projesi, biyolojik silahlar, radyohipnotik silahlar, parapsikolojik silahlar ve elektromanyetik silahlar gibi anahtar kelimeler ilgi çektiği noktada derinlemesine araştırılabilecek kavramlar halini alabilir.
Uzaktan beyin kontrolü ile kitleleri ele geçirmek
ve verilen komutların yerine getirilmesini sağlamak için yapılan çalışmalar bugün daha da gün ışığına çıkmaktadır. ABD ve Rusya ezeli rakipler olarak dünya liderliği konusunda sınır tanımayan çalışmalara imza atmaktadır. Bu alanda yapılan diğer çalışmalar, dev dinleme cihazları, uzaktan kontrol çalışmaları ve bu sayede üretilecek olan alternatif silahlar derginin bir sonraki sayısının konusu olacak ve bu silahlardan en azından sivil olarak korunma yollarına yine bir sonraki sayıda yer verilecektir. Projelerden devam etmek gerekirse, Stargate Projesi de yine CIA’nin adını duyurduğu çalışmalardan dikkat çekenidir. Bu projenin en önemli amacı ise uzaktan kontrol sayesinde istihbarat bilgisinin toplanıp toplanamayacağını tespit etmekti. 1970-1995 yılları arasında CIA yine çok konuşulacak bir konuya araştırma alanında yer vermişti.24 Bunun yanında, Libya’nın eski lideri Muammer Kaddafi’yi aramak için Blue Bird, Manuel Noriega için ise 1983 yılında Land Broker projesi başlatılmıştı.25 Stephan Schwartz’ın yaptığı ve İstanbul Parapsikoloji Toplantısı’nda sunduğu detaylara göre, Irak’ın eski lideri Saddam Hüseyin yakalanmadan önce 3 Kasım 2003 tarihine kadar 47 duyugörü (uzaktan görüntüleme) kaydı yapıldığı ve yerinin tespitinde bu kayıtlardan yararlanıldığı açıklanmıştır.
Bu çalışmalarda daha da ileri gidenler atom bombası ya da benzer kitle imha silahlarını, psişik güçlerle durdurabileceğini iddia etmiş, ateşlenmesini önceden haber alabileceklerini ya da ateşlendiğinde beyin gücüyle kitle imha silahını durdurabileceklerini iddia etmişlerdir. Şimdilik kanıtlanmadığı için bilimsel gerçekler arasında yer alma ihtimali bulunmasa da ‘Rusya Psikotronik Savaşları’ adlı kitapta bu alanda ne aşamada olunduğuna dair bir tablo verilmiştir. Tabloya göre, mikrodalgalar sayesinde uzaktan işitme kanıtlanmış; Smirnov bilinçaltı savunma taktiklerini kanıtlamış; beyine sinyal gönderimi kanıtlanmış; Emr dalgaları (Elektromanyetik ışınım, elektromanyetik dalga ya da elektromıknatıssal ışın) ile beyine düşünce ekme kanıtlanamamış; manyetik sinyaller sayesinde düşüncelerde manipülasyon kanıtlanmış; elektromanyetik sinyallerle beyin okuma kanıtlanmış; zeka seviyesine göre
iç organları uzaktan tahrip etme kanıtlanmış; insan davranışlarını uzaktan düzenleme henüz kanıtlanamamıştır. Her alanda askeri bir ilgi mevcut olup, daha etkili silahlar haline gelebilmeleri için üzerlerinde çalışmalar devam etmektedir.
Bu yazıyla, Türkiye’de, üzerinde neredeyse hiç durulmayan bir konuya ilgi çekmeye çalıştık. Burada yazılanlar hükümet kaynaklarına dayandığı için inandırıcılığının sorgulanması gereği duyulmamıştır. Hali hazırda Amerikan filmlerinde gör-düğümüz her tür silahın bir gün kullanım yeri bulabileceği de bir gerçek olabilir. Dünyada bu tarz çalışmalar yapılmaktadır, fakat Türkiye’deki durum ile ilgili hiçbir bilgi mevcut değildir. En bilinen propoganda aracı ve bu yazının içeriğine uygun düşeceği düşüncesiyle beyin yıkama aracı olan televizyon, belki de evimizde masumca duran bir kitle imha silahıdır.
Neticede okuma oranlarındaki düşüş, okumadığımız için sorgu-lama ve algılama yeteneklerimizdeki gerileme, hal böyle olunca da iletişim eksikliğimiz belki de evlerimize yerleştirdiğimiz televizyonun marifetleri arasındadır. Konu her ne olursa olsun bilinmesi gereken en önemli gerçek insanların okuyup araştırmadan ilerleyemeyecekleridir. Bu ve benzeri silahlar üretiliyor ve bir gün dünyayı ele geçirme senaryoları yazan kişilerin kullanabileceği hale getiriliyorsa belki de bu silahlardan korunabilmenin en kolay yolu okumak ve kitlesel imha makinelerinin (televizyon ve bilgisayar gibi) önünden kalkmak olacaktır. Savaşlar ister konvansiyonel isterse parapsikolojik olsun, insanlığın alnında kara leke olmaya ve ilerlemenin önündeki en önemli engellerden biri olmaya devam ettikçe insanlığa düşen tek şey aydınlanmak ve bu harcamaların yapılma-sına bir an önce karşı çıkmak olmalıdır. Beynimiz en mahrem yerimizdir. Düşüncelerimizi öğrene-memeleri dileğiyle.
Kaynakça: https://www.academia.edu/9671515/Yeni_Nesil_Sava%C5%9F_Psikotronik_Silahlar
http://sgt-g.com/
http://intizar.web.tr/analiz/haber/776/yeni-nesil-savas–psikotronik-silahlar#.YAGeQOgzaUk